Alopecia Areata SADBE

Saçkıranda uygulanan bölgesel ürünler arasında etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış 2 üründen biri S.A.D.B.E dir. Bir tür kimyasal madde olan SADBE açık adıyla Squarik Asit Di Butil Ester alopecia areata tedavisi için geliştirilmiştir. Bu amaçla kullanılan diğer tüm ilaçlardan farklı bir yönden etkili olmaktadır, bu sayede başarısı diğer yöntemlere göre çok daha yüksektir ve tekrar ihtimalini çok azaltır.

Sadbe tedavisi saç dökülmeleri arasında sadece saçkıranda etkili olur, ancak saç yanı sıra sakal, bıyık, kaş gibi alanlardaki dökülmelerde de başarıyla kullanılmaktadır.

Saçkıran özellikle genç yaşlarda daha sık görülür ve ne yazık ki % 100 başarıyla kullanılabilecek ilaç yoktur. Her tedavinin başarı oranı farklıdır.

Sarımsak sürmek hastaların yarısında başarılı olmaktadır, kortizonlu merhemler, minoxidil, procapil gibi maddelerin başarısı da bundan biraz fazladır. Kortizon iğnesiyle tedavinin başarısı farklı kaynaklarda % 70-85 arasında verilmektedir ancak kortizonun yan etkileri de tedirginlik verir. Tüm bu tedavi yöntemleri sebebe yönelik değil daha çok deneme yanılma tedavisidir ve uygulanıp beklenir. Yani asıl sorun olan vücudun köke zarar veren maddelerin oluşumunu veya köke zararını engellemezler.

Saçkıran hastalığının sebebi olan immun maddelerin köke zararını engelleyen tek madde SADBE (Squarik Asit Di Butil Ester ) dir. Sorunu temelden çözmektedir ve bu sayede başarısı farklı çalışmalarda % 90-97 arasında verilmiştir.

Dünyada yaygın olarak üretilen SADBE Türkiye de eczanelerde eczacı tarafından hazırlanarak hastaya verilmektedir. Yüzde kaç oranında yapılacağını doktor reçete ile belirtir ve eczacı buna göre yapar. On binde 1 ile binde bir oranlarında kullanılmaktadır.

SADBE kullanım süresi kişinin verdiği cevaba göre değişir, tüm diğer tedavi yöntemleri gibi aylarca devam etmek gerekebilir. Tedavide en önemli sorun tedaviye uyumdur, yukarda yazılan % 90 dan fazla olarak verilmiş başarı oranı sabırla kullanım sonucu elde edilebilmektedir.

Saçkıran tedavisinde immunoterapi denilen bu tedavi yöntemi denenmeden tedaviden ümit kesilmemelidir. Özellikle dökülmenin üzerinden 2 seneden daha uzun süre geçmediyse geri çıkma ihtimali çok yüksektir.