Procapil

Saç dökülmesinin önlenmesinde etkinliği kanıtlanmış bilimsel maddelerden birisi olan procapil için yapılmış olan bilimsel araştırmayı noktasına, virgülüne dokunmadan bağımsız kaynaklardan sizlerle paylaşmak istiyoruz.

 

Procapil Complex™

SİNOPSİS

Açıklama:                   Solüsyon içindeki tamamlayıcı etken maddelerin bileşimi.

INCI adı: Biotinyl Tripeptid (ve) Apijenn (ve) Oleanolik Asit .

Aşağıdaki çalışmalarda objektif olarak kozmetik activite göstermiştir:

  • In vitro çalışmalarda:

·           Saç folikülü üzerinde peptit Biotinyl-GHK’nin etkisi, varlıgı –(Bioalternatives ait çalışma)

·           Kültür edilen saç folikülleri uzerinde  yaşlanmayı geciktirme çalışması (Bio-Ec çalışması):

2 ppm Biotinyl-GHK içinde inkube edilen sac folikullerindeki cıkıs hızı 2 ppm (10 µM) Minoxidil içinde inkube edilen sac folikullerindeki cıkıs hızına  benzer sonuc vermistir. 5 ppm Biotinyl-GHK ile sac cıkıs hızı  121% daha büyük olmuştur.

·           Gen aktivasyonu (DNA dizisi)

(Bioalternatives çalışması)

  • In vivo çalışmalar:

4 ay boyunca plasebo kontrollü klinik deney
(Laboratoires DERMSCAN
).

Oral Finasteride® tedavisi uygulanan gurubun test sonuclarıyla  karşılastırmalı olarak yapılan ve Telojen aşamanın bir döngüsünü kapsayan 4 aylık klinik deneyin sonuçunda anajen/telojen oranında anlamlı ve onemli bir artıs gerceklesmistir..

Güvenlik: UNITIS Charter’in  bağlamında onaylanmıştır

Talep üzerine sunulacak  raporlar:                           Uzman Raporu

HET CAM testi

İnsanlar üzerinde patch testi

RIPT

Ames’ test

İÇİNDEKİLER

            ETKINLIK  TESTLERI

1.         In vitro çalışmalar

1.1.      Kültür edilen saç folikülleri eksplantları uzerinde calısma

(Saç folikülü üzerinde Biotinyl-GHk’nin varlıgı ve kalıcılığı (Bioalternatives çalışması)

1.2.      Kültür edilen

 saç folikülleri üzerinde yaşlanmayı geciktirme çalışması

(BIO-EC çalışması)

1.3.      Procapil™ ile gen aktivasyonu

                        (Bioalternatives çalışması)

2.         In vivo çalışması

Dört aylık plasebo kontrollü klinik deney(Laboratories Dermscan).1.        

 

YARARLILIK TESTİ

1.         In vitro çalışmalar

1.1.      Kültür edilen saç folikülleri eksplantları uzerinde calisma

(Saç folikülü üzerinde Bioinyl-GHK’nin varlıgı ve  kalıcılığı

BIOALTERNATIVES çalışması)

 

Prensibi

Çalışma 210C’debir nemlendirme bölmesi içinde PBS ortamda kültürlenmiş olan insan cildi eksplantları (abdominal plasti) konusunda yürütülmüştür.

Eksplantların peptitte bekletilmesini müteakip, pillial bölge çevresinin seçilen lokalizasyonunu incelemek üzere seksiyonların imünohistokimyasal çalışması yürütülmüştür.

Protokol

Saç foliküllü cilt eksplantları 18 saat 60 ppm peptit mevcudiyetinde inkübe edilir ve peptitsiz eksipiyana maruz bırakılmış olan kontrol  eksplantları ile karşılaştırılır.

Tespitler  birbirinin aynısı 3 parça uzerinde yürütülür.

 

18 saat sonra her bir kaynağın merkezinden 8-mm biyopsi çıkartılır ve sıvı nitrojen içinde hemen dondurulur.

14 µm kalınlığındaki seksiyonlar donan bir mikrotom (kriostat) kullanılarak yapılmış olup, sonra kurutulmuş ve sabitlenmişlerdir. Biotinyl-GHK, streptavidin peroksatı kavramış olan imüno etiketleme ile tespit edilmiştir.

Sonuçlar


Senksiyonlar peptit Biotinyl-GHK’nin açık peri – lokalizasyonunu göstermiştir.


Sonuç

Biotinyl –GHK’nin hedefi: saç folikülleri çevresinde özel varlık gösteren dayanıklı peptittir.

1.2.      Kültür edilen  saç folikülleri üzerinde yaşlanmayı geciktirme çalışması (BIO-EC çalışması)

Prensibi

Mikrograft transplantasyonu devresi bağlamında hazırlanmış olan cok miktarda saç folikülleri PHILPOTT et al, 1996 tarafından raporlanmış olana benzer bir ortama kültürlemek için toplanmıştır.

Protokol

Saç folikülleri hava artı (5%) CO2 atmosfer altında, 37C’de 14 gün ayrı ayrı inkübe edilmiştir.

Eksplantlar muhtelif gruplara bölünmüşlerdir: yalnızca kültür ortamındaki kontrol grubu, pozitif kontrol gurubu (pozitif referans ürünü) ve peptit biotinyl-GHK’ye maruz bırakılan test grubu.

Kültür ortamı 2 günde bir değiştirilmiştir

Genel morfoloji gun 0  (baslangıc) ve  gun 14 tarihlerinde gözlemlenmiştir.

Eş zamanlı olarak, foliküllerin bir kısmı daha ileri imünohistokimyasal çalışmaları yürütmek üzere dondurulmuştur.

Büyüme bir dijital kamera kullanılarak D0, D3, D5, D7, D11 ve D14 tarihlerinde alınan görüntülerle izlenmiştir.

Genel morfoloji sonuçlar

1-            Saç şaftı büyümesi(  Sac cıkıs hızında artıs)

Sac Cıkıs hızındakı buyume tespitleri sac saftının dısarıda kalan kısmı uzerinden yapılmıstır. (excluding the lower part of the hair bulb).

 

Kontrol folikülünün büyümesi T0 ile T14 günleri arasında

Biotinyl-GHK’ya maruz bırakılan folikülün büyümesi, T0 ile T14 günleri arasında

T0

T7

T14

Elde edilen sonuçlar aşağıdaki grafikte raporlanmaktadır:

 

    Kontrol       Pozitif control   Biotinyl-GHK    Biotinyl-GHK

Minoxidil®  2 ppm       2 ppm              5 ppm

                                                                                (1%  PROCAPİL™COMPLEX ) (2.5% PROCAPİL COMPLEX™)

 

Sonuç

2 ppm peptit etkisi  (yani % 1 Procapil ™ Complex) altında kontrol gurubundan % 58 daha fazla büyüme elde edilmiş olup, 2 ppm Minoxidil ®’nin (10 µM) mevcudiyetindekine benzer bir büyüme gözlenmiştir. 5 ppm Biotinyl-GHK (yani % 2,5 Procapil ™ Complex) ile büyüme kontrolden % 121 daha fazla olmuştur.

2.         Kök kını üzeride yaşlanma geciktirici faaliyet

Prensibi

Hücre cogalma faaliyetini kanıtlamak için mitotic markör Kİ67 kullanılmıştır.

Protokol

D0 ve D14 tarihlerinde dondurulan mikrotom kısımları, peroksidaz bağlı anti-Ki67 antikoruna maruz bırakılmıştır.

Kısımlar üzerinde cogalan hücreler koyu kahverengi boyanmışlardır. Mikroskop altında saç şaftının kök kınının daha alt kısmında bir sayım yapılmıştır. Ki67 markörünün gosterdigi butun hucreler  sayılmıştır. (bölge 1).

 

 

Sonuçlar

 

Kültürün 14. gününde kontrol sac kokunde mitotik keratinositlerde azalma gorulmustur. Bu durum hucre yaslanmasını yansıtır.

 

Minoxidil® (BOYERA et al. tarafından 1997 yılında raporlandığı gibi) 0.3 µM biotinyl-GHK’nin ve yaklaşık 1 µM (5ppm) biotinyl-GHK’nin yaptığı gibi poliferatif faaliyetini muhafaza etmiştir. Biotinyl-GHK ile elde edilen etki 10 µM (2ppm) Minoxidil ® konsantrasyonunun 10 ile 30 kat altındaki konsantrasyonlarda elde edilmiş olmasına rağmen çok üstündür.

3.         Kök kın ve dermal papilla bolgesinde bulunan baglayıcı proteinlerin miktarında artıs

Prensibi

 

Dermoepidermal kavşağın kalitesi keratinositlerin ilk bazal katman dayanağı üzerindeki ve yapışacak oldukları laminin 5 ve kolajen IV cinsinden zengin çok yoğun bazal laminanın formasyonuna bağlıdır.
Dermoepidermal kavşak

 

a)         Kültürlemeden 14 gün sonra morfolojik gözlem kontrolün dış kın tarafında düzleşen ve bazal laminasını kaybeden bir dermoepidermal kavşak göstermiştir.

Aksine, saç folikülü biotinyl-GHK ile 14 gün inkübe edildiği zaman bazal lamina kalmış ve sinüzoidal karakterini göstererek açıkça çizilmiştir. Bu iki bulgu güçle yapışan ve yaşayan dermoepidermal kavşağı yansıtır.

Kontrol:  14 days                                        Tedavi Edilen:  14 days

 

b)         Laminin 5 ve kolajen IV bazal membranın, epiderm ve dermisin eklenme bölgesinin oluşumunda ve saçların olması durumunda ise kök kını ile dermis arasındaki büyük öneme sahip iki proteoglikandır. Matris unsurları imüno etiketleme ile histolojik kısımlar üzerinden tespit edilebilirler.

 

Kültürlü saç foliküllerini kullanarak D0 tarihinde yapılmış olan kontrol kısımları ile gösterilmiş olduğu üzer laminin 5 ve kolajen IV ayrıca dermal papillada güçlü şekilde mevcutturlar (Jahoda et al.1992).

 

 

 

 

Protocol

D0 ve D14 örneklerinden dondurulan mikrotom kısımlar laminine 5(Tebu) ve kolajene IV (Cliniscience) özgü flüoresan antikorlara maruz bırakılmışlardır. Elde edilen boyama flüoresan yeşil olmuştu.

Gözlemler kil soğanının altındaki ve üstündeki folikülün iç bölgesi üzerinde yürütülmüştür (bölgeler 1 ve 2, cf. Şema sayfası 15)

 

Sonuçlar


a) Laminin 5


 Bu bizi D14’te muhtelif ürünlerin mevcudiyetinde laminin 5 kaybını incelemeye götürmüştür.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

b) Kolajen IV


 Bu bizi D14’te muhtelif ürünlerin mevcudiyetinde  kolajen IV kaybını incelemeye götürmüştür.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sonuç

 

Kök kınının ve dermal papillanın,  kolajen IV’ün ve laminin 5  ‘in bileşenleri üzerinde peptit biotinyl-GHK’nin koruyucu ve onarıcı etkileri açıkça gösterilmiştir. 14 gün boyunca kültürlenmiş olan saç folikülü eksplantları üzerinde Biotinly-GHK nin etkisi ( Minoxidil Konsantrasyonundan 30 kat daha dusuk olmasına ragmen)Minoxidile gore daha belirgin olmustur.

 

 

 

 

Genel morfoloji açısından biotinyl-GHK canlı bir kök kınının (mitosis, Ki67) muhafaza edilmesiyle ve dermis üzerine ankorajdan sorumlu olan proteinlerin (kolajen IV ve laminin 5) yapışmasından sorumlu yapılanmaları arttırmak olan saç folikülü keratinositleri (14 günlük kültür) üzerinde çok belirgin bir yaşlanma geciktirme faaliyetini sağlamıştır.

 

 

1.3.      Procapil™ile gen aktivasyonu

            (BIOALTERNATIVES çalışması)

 

 

 

Prinsibi

DNA dizisi çalışması hücre fonksiyonları ile ilgili yararları için seçilen 600 genden oluşan bir paneli kullanır. Çalışma yukarı-regüle  ve aşağı-regüle markör genleri göstermiş olduğundan keratinosit ve fibroblast popülasyon üzerinde kozmetik etken maddesinin etkisinin tanımlanmasını olanaklı kılar

 

 

Protokol

DNA dizisi çalışması SkinEthic® yeniden oluşturulmuş insan epiderm örneklerinin Procapil™’nin (3 etken madde içeren kompleks: biotinyl-GHK, oleanolik asit ve apijenin) mevcudiyetinde inkübe edilmesiyle yapılmıştır.

İnkübasyon 18 saatl surmustur. Hücrelerde mevcut mRNA DNA sağlamak için ters yönlü kaydedilmiş ve kontrol kültürlerine karşı okunaklı bir sinyal elde etmek için büyütülmüştür (RT-PCR).

Sonuçtaki görüntü Procapil™ tarafından yukarı regüle edilmiş olan veya aşağı regüle edilmiş olan genlerin 18 saat sonraki goruntulerınden bir  enstantanedir..

 

Sonuçlar

Takip eden sayfalardaki tablolar kontrole karşı belirgini dikkate alan sonuçları gösterir: en az % 30 pozitif veya negatif değişiklik.

İlgili çeşitli hücrelerde daha küçük değişiklikler(% 20 ile 30 arasında)  gözlendiği zaman bu değişiklikler bir ölçüde mekanik önemi olan değişiklikler olarak dikkate alınmıştır.

 

Kontrole karşı yukarı regüle genler (100%)

Ve protein kodlamaları:

 

Procapil™’ye maruz kalma altında

gen ifadesindeki değişiklik

%

Kompleks proteinlerin yapışması  
Desmozomal proteins 1&3 (Dezmogleinler)

135% / 138%

Dezmokollin 1

146%

Fibronektin reseptörü b-altünitesi

134%

Vimentin

138%

Laminin bağlama proteini

146%

Integrin b1 ve b2

134% / 144%

Antioxidan enzimler

Thioredoksin peroksidazları (TDPX2 ve AO372)

152 and 174%

SOD (mitokondriyal & sitosolik)

150 and 169%

Metalotiyoneinler MTH ve HMT

188 and 190%

CYP b-redaktaz

160%

Stres proteinleri
HSP 27

164%

HSP 90

139%

Anti-inflamatuar proteinler

Interferon g antagonist

135%

Hücre metabolizması enzimleri

Mitokondrial trifonksiyonel protein ve Acyl CoA prekürsörü

123 and 128%

Ornitin dekarboksilaz

132%

Glutamin sentetaz

136%

Acyl CoA transferaz

137%

Izocitrate dehidrojenaz

189%

iNOS

143%

NADP izositrat dehidrojenaz

189%

Proliferasyon / ayrılma markörleri

Proliferasyon hücresi nükleeer antijeni (PCNA)

191%

Sitokeratinler 10, 14 ve 16

154 / 150 / 144%

Steroid reseptör ortak aktivatörü

160%

Kontrole karşı aşağı regüle genler (100%)

Ve protein kodlamaları:

 

 

Procapil™’ye maruz kalma altında gen

Ifadesindeki değişiklik

%

Pro-inflamatuar proteinler

 
Interferon g reseptör

-57%

Anjiyojenik ve matris-yeniden modelleme faktörleri
Vitronektin

-52%

TIMP1/TIMP2

-43% / -24%

Antikimotripsin a1

-43%

Lisil hidroksilazlar 1&2

-50% / -29%

Heperan sulfat proteoglikan

-40%

Kolajen 1 alt ünitesi

-46%

Hücre poliferasyonu regülasyonu

Retinoik bağlama proteinleri CRABP1/CRABP2

-34% / -63%

Vit. D3 reseptörü

-40%

 Yorum

 

Yukarıya dogru regule edilen  hücre metabolizması enzimleriyle (enzime bağlı olarak % 123 ile %189 arasında) yüksek büyüme faaliyetine yönelmiş olan bir hücre profilini yansıtır..

 

Hücre poliferasyonu nükleer antijeni (PCNA), streoid reseptör ortak-aktivatörleri ve 10, 14 ve 16 sayılı (poliferasyon ve ayrılma) sitokeratinleri gibi hücre poliferasyonunun markörleri pro-ayrım faaliyetini göstererek (Jonak,2002) belirgin şekilde ancak ayrıca protein HSP27 (% 164)’le ilgili olarak yukarı regüle olmuşlardır.

Ayrıma bazı yapıştırma proteinlerinde bir artış eşlik etmiştir: hücrenin bazal laminaya (laminin bağlama proteini, vimentin, integrin α ve β) bağlanmasını kapsayan hücreler ve yapışmayı ve hücre katmanlarındaki keratinositlerin (dezmogleinler, dezmokolinler)  yayılmasını olanaklı kılanlar ve son olarak çeviren dermise (dezmogleinler, dezmokolinler)  ankorajı sağlayanlar arasında bağlantıyı olanaklı kılanlar.

 

 

Her ikisinin güçlü anti inflamatuar bir katkı yaptığı aşağı regülasyonlu artan interferon antagonisti (+% 135) ile birlikte gen interferon reseptörünün azalan ifadesiyle (-% 57) yansıtılmıştır.

 

Bu nedenle, hücre poliferasyonu yolaklarının bu yolaklar üzerindeki negatif etkisiyle faktörlerde bir azalmayla yoğunlaşırken matris yeniden modellemesinin ve anjiyojenesisin kapsamış olduğu genler geçici olarak aşağı regüledirler: CRABP ½ (sitoplazmik retinotik asit bağlama proteinleri) ve vitamin D3 reseptörü (hücre poliferasyonu ve ayrımı için transkripsiyon faktörü).

Markörlerin Yitilikleri:

Dezmogleinler keratinosit arası yapışma için vazgeçilmez olan ve saçın dış kök kınının formasyonuna katkıda bulunan yapıştırma proteinleridir (Garrod et al., 2002; Nuber et al., 1996.

Bunlar ayrıca dermal yapıların kök kınını sabitlemeyi de kapsarlar: dezmoglein genleri öldürülmüş olan farenin telojen saçlarını prematür olarak kaybeder. (Hanakawa Y, 2002).

 

Vimentin epitelyal doku ve saçın morfojenlerinde bir rol oynayan mesenkima (dermis) keratinositler ile sentezlenmiş olan matristen oluşur (TAMIOLAKIS et al., 2001).

 

Sitokeratinler 10 (ayrım), 14 ve 16 (saçın morfojen ve keratinosit poliferasyonu) ve metabolik enzimler ve hücre mitozu (poliferasyon hücresi nükleer antijen) markörleri yeni dokuların morfojeni doğrultusunda keratinositik hiperaktiviteyi karakterize ederler.

Retinoik asit için vitamin D3 reseptörünün ve reseptörlerinin (CRABP 1/2) geçişi olarak aşağı regüle olduğunu not etmek ilginçtir: Transkripsiyon inhibisyonu baştan sentez teşvikini, hücre poliferasyonunu (Krohn et al., 2003) ve foliküler idameyi Billoni,1997) kaldırır.

Reseptör faaliyeti aynı zamanda dihidrotestosteronun (DHT) androjenleri gibi steroidlere de bağlı olduklarından, reseptörün düşük seviye ifadesi ayrıca hormonal aktivasyonun yokluğunu yansıtır.

 

 

Retinoid, steroid ve vitamin D3 reseptörleri arasında (ve ortak efektörlerinin mevcudiyetinde veya yokluğunda)  hafif etkileşimler  vardır. Bu reseptörler bundan ötürü saç folikülü morfojeninde önemi faktörlerdir.

Bu nedenle Procapil™’nin etkisi saç morfojeni ve büyümesi için esas olan faktörleri kapsar.

Yukarı regüle muhtelif genler arasında peptit biotinyl-GHK (gene yapıştırma ve poliferasyonu), biyotin (güçlü mitokondriyal faaliyet) ve oleanolik asit (CRABP 1 ve 2’nn ve vitamin D3 yolaklarının deaktivasyonu) patenttir.

 

 

İn vitro veriler hakkında sonuç

 

Sentetik epiderm üzerinde DNA dizisi çalışması ve kültürlenmiş insan saçı  eksplantları hakkındaki morfolojik çalışma ile üretilen verilerin kayda değer tutarlılığı aşağıdakileri not etmeye değerdir.

 

  • Ki67 ile yüksek yaşlanma geciktirme faaliyeti, artan genel morfoloji (kök kını ve papilla), antioksidan selüler enzimler ve poliferasyonun PCNA markörleri faaliyete geçmiştir.
  • Yapıştırma kompleksinin yüksek protein sentezlerinin yüksek yeniden başlaması ( kolajen IV, laminin 5  , vimentin, dezmogleinler ve dezmokolinler).
  • Hücre metabolizmasının (mitokondriyal enzimler) ve büyüme aktivasyonunun (saç şaftı ve sitokeratinler 10, 1 ve 16) belirgin uyarılması.

 

Yukarıdaki veriler saç morfojenini teşvik eden ve kök kınının dermise ankorajının güçlendiren bir ürünün profili ile tutarlıdır.

 

Ürün dayanıklı olup, özellikle saça yerleştirilmiştir (folikül boyunca imüno- lokalizasyon, çevre dokuda yok).


2.         In vivo çalışma

 

 

Dört aylık Plasebo kontrollü klinik deney

(Laboratoires DERMSCAN).

 

 

Prensibi

 

Sac dokulmesiproblemi erkeklerde daha fazla goruldugunden, sözkonusu sorunun mevcut olduğu erkek deneklerle bir çalışma başlatılmıştır. Bir  Telojeni dönemi tamamen kaplamak için 4 aylık bir çalışma süresi seçilmiştir.

 

Anajen dönemdeki saç miktarı ve telojen dönemdeki sac miktarının A/T  oranın zaman içinde saptanması ve gözlemlenmesi için videotrikogram metodu kullanılmıştır.

Protokol

 

  • Dahil edilme kriteri

 

Yaşları 18’le 50 arasında değişen Kafkasya orijinli ve saçlarının % 20’den fazlasının telojen donemde olduğu tesbir edilen otuzbeş erkek denek dahil edilmiştir.

 

  • Hariçte bırakma kriteri

 

Vertekste gri saç

Baş derisinde hastalıklar

Çalışmadan önceki 6 ay içindeki kortikosteroidleri, imünosüresanları veya retinoidleri veya bir hafta içinde anti-inflamatuarlarların alınması.

Son 3 ay içinde Minoxidil®’nin yerel uygulaması veya topikal veya oral olarak alınarak veya tropik saç tedavisi şeklinde  herhangi bir yerel ‘saç kaybı önleyicisi’ tedavisi.

Baş cildinin topikal veya oral (çalışma başlamadan önce 4 hafta içinde günlük friksiyon olarak anti-seboreik, kepek önleyici) tedavisi.

Çalışma sırasında diyet veya egzersiz alışkanlıklarının değiştirilmesi.

Alkol ve tütünün aşırı kullanımı.

  • Ürün Uygulama

 

Ürün veya plasebo yumuşak masaj kullanılarak baş cildine günde 2 kez  uygulanmıştır.

 Procapil™ Complex Complex’i renksiz likit görünümlü olup % 3 oranında sulandırılmış alkol losyonu olarak formüle edilmiştir

 

  • Uygunluk / Güvenlik

 

Uygunluk ve güvenlik kontrolleri tedavinin 4., 8. ve 12. haftalarında yapılmıstır.

 

Baslangıcta ( GUN 0) ve 4. Ayda  dermatolog tarafından  baş cildinin fiziki bir muayenesi yapılmış ve denek mülakatı ile güvenlik değerlendirilmiştir.

  • Videotrikogram

 

Kullanılmış olan sistem bir dijital görüntü alma sistemine bağlanmış fiber optikli mobil 25 x objektifin monte edilmiş olduğu MORITEX SCOPEMAN ® MS-500 marka bir videomikroskoptur.

Görüntüler Laboratories DERMSCAN’ın geliştirmiş olduğu COUNT-HAIR ® programı ile analiz edilmiştir.

Gun0’da ve 4 ay sonra önceden isaretlenen traslı bolgeden goruntu alınmıstır. (ortalama olarak, yaklaşık 1cm2/200 saç) bölgesinde yapılmıştır.

 

İzlenen parametreler saçın boyu ve büyüme oranı ve anajen aşamadaki sacların miktarı ve  telojen aşamadaki saçları miktarı  olmuştur.

 

 

 

  • Saç Örnekleri: Morfolojik analiz ve  kolajen IV ve laminin 5’in imüno etiketlemesi.

 

T0’da ve çalışmanın sonunda cımbızlar kullanılarak alopesik bölgenin sınırından 24 adet saç örneklenmiştir. tedavi gurubundaki 6 denek ve plasebo gurubundaki 6 kişi örneklemeye tabi tutulmuştur.

Saçlar, analiz için BIO-EC’e gönderilmeden önce (12 adet saç) Bouin’in sıvısı içinde sabitlenmiş veya (12 adet saç) hemen dondurulmuştur.

Sonuçlar

 

a)   Klinik deneyler

Çalışmaya dahil edilen 35 denekten 18’i Procapil™ gurubuna (37 ± 2 yıl) ve 17’si (38 ± 1 yıl)  placebo grubuna tahsis edilmiştir. Procapil™ ve plasebo gruplarına tahsis edilen denekler rastgele seçilmişlerdir.

  • Güvenlik

Procapil complex ™ tüm denekler tarafından cok iyi telore edilmistir.

  • Videotrikogram

Klinik çalışmalar muhtelif değerlendirme kriterleri kullanarak saç derisi sağlığında bir tedavinin etkilerini ölçmeyi amaçlar.. Saç yoğunluğu (saç adedi/cm2) büyüme/yeniden büyüme iddiasındaki ürünler için kullanılır. Anajen ve telojen aşamalardaki (büyüme veya kayıp) saç yüzdeleriyle birlikte bu yüzdelerin oranları daha çok saç derisi üzerindeki saç ankorajının ve saç canlılığının (hala) mevcudiyetine uyarlanır. Bu sonuncu parametreler söz konusu nedenle çalışma için seçilmişlerdir.

Placebo-Procapil çalışması ve finasteride Anajen / telojen oranı

Aşağıdaki tablo baslangıcta ve  4 ay sonraki anajen/telojen oranının, 11 aylsüre ile oral yolla kullanılan Finasteride® için yayınlanan verilerle (van Netse et al. 2000) kıyaslamasını gösterir.

 Procapil™ tedavisinin 4 ay sonrasında gönüllüler anajen aşama saçlarının oranında T0’la karşılaştırıldığında kayda değer üstünlükte (+% 10, p < 0.05) belirgin bir iyileşme göstermişlerdir.  Plasebo faal değildir. Oral yolla alınan Finasteride® için yayınlanan verilerle kıyaslandıgında Procapil™’in kayda değer bir aktivitesinin olduğunu gösterir.

Nitekim  5 ay sonra Finasteride® için A/T oranında (T0 ile kıyaslanınca) ılımlı bir farklılaşma, 11 ay sonra % 33’e ulaşan farklılaşma raporlanmaktadır.

Procapil™ gurubunda deneklerin % 67’si A/T oranında bir gelişme göstermişlerdir ve gelişen 12 adet denekten 3’ü için A/T artışı ( yeni sac miktarında artıs) sırasıyla % 31.2, 33.5 ve 46.3 olmuştur.

Aksine, plasebo gurubunda anajen saçlarda bir azalma yönünde bir eğilim olmuştur.

* D. van Neste et al, 2000

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

b)  4 ay sonra sacta gozlemlenen morfolojik değişimler

4 ay sonra gruplar arasında sacın yapısındaki farklılıklar telojen saç (çekerek koparılan örnekleme) kullanılarak seri olarak gözlemlenmiştir.

  • 4 ay sonraki noktada plaseboya karşı, Procapil™’nin farklılıkları

The Procapil™ uygulan grupta guclu, yapılı sac soganın gelistigi gözlemlendi.
 Bunun ötesinde Procapil™ ile tedavi edilen saç iyi ayrılmış hücre bazlı, iç saç şaftıyla ilgili olarak çok net sabitlenmiş kök kınları ile birlikte ayrıca çok iyi bir kalitede dış ara yüzey (dermis içine ankoraj) gösterir.

  • Anajen ve telojen sacalar için T0 ile T4 ay, arasındaki fark

Uygulama yapılan deneklerden birinde  T0 ile T4 ay arasında göze çarpan değişiklikler gözlenmiştir.


Aşağıda gösterildiği üzere telojen saçın sogan  bölgesi çok belirgin şekilde iyileşmiştir:

Anajen saçların kök kınları da kalınlaşarak ve açıkça tanımlanan hücre bazlarıyla iyileşmiştir:

Procapil™  gurubunda kök kını saçın dış tarafının üzerine optimum dermal-epidermal yapışmayı sağlayarak mükemmel yapılanmış bazal lamina ile yüksek kalitede gözlenmiştir.

İç kök kını tarafı üzerinde ise saç şaftlı ankoraj bölgeleri gözlenmiştir.

Aksine plasebo gurubunda bu iki bölge çok yapılanmış değildir.

Kolajen IV ve laminin 5 markörleri ile ilgili imünoflüoransan bulgular önceki bulguları takviye etmiştir:

Procapil™ gurubundaki telojen ampullerde daha büyük laminin 5 flüoresan kök kını gözlenmiştir.

Ayrıca telojen ampulün  kolajen IV etiketlenmesi de Procapil™ gurubunda daha belirgin olmuştur:

 

In vivo veriler üzerinden sonuç

Tam bir telojen aşamayı kapsayan 4 aylık klinik deneyin sonuçları Procapil™ ile tedavi edilen gurupta oral Finastéride® tedaisi uygulanan tedaviye göre anajen/telojen oranında büyük bir artış göstermiştir.

Bu bulgu Procapil™ ve Plasebo guruplarındaki birkaç denekten alınmış olan saç örnekleri konusundaki morfolojik bulgularla mükemmel şekilde aynı doğrultudadır:

Telojen saç üzerinde dermise iyi ankoraj için yapılanmış ve düzenli bir bazal lamina ile mükemmel bir kök kınının yeniden oluşumu yapılanmıştır. Bu yapıştırma kompleks proteinlerinin: kolajen IV’ün ve laminin 5’indaha büyük mevcudiyeti ile teyit edilmiştir. İç kök kını saç şaftı ve kın arasındaki yapışma motiflerini göstermiştir.

Procapil maddesi Hairforte sprey çeşitlerinde kadınlarda %3 erkeklerde %5 olmak üzere kullanılmıştır.